19 Ağustos 2016 Cuma

Sarıhan'dan Trans Cinayetine Tepki

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan'ın (LGBTİ) Trans Kadın Hande Kader'in yakılarak öldürülmesine tepki gösterdi.


CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan'ın (LGBTİ) Trans Kadın Hande Kader'in yakılarak öldürülmesine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.

İşte o açıklama:
"Bu denli yoğun ölümlerin yaşandığı ülkemizde, her yeni ölümü sıradan bir vak’a olarak, karşılamaya başlamak, tam da canilerin tuzağına düşmek olacaktır.Bir terör saldırısının, eş kurşununun ya da öteki ve düşman sayılanın katledilmesi, özünde toplumsal şiddetin sonucudur. Buna dur demek, bir güvenlik sorunu olduğu ölçüde aynı zamanda bir zihniyet sorunudur. Daha dün basına yansıyan Trans Kadın Hande Kader’in yakılarak öldürüldüğü haberi de bunlardan biridir. Kendisi gibi olmayan, kendisi gibi görünmeyen ve doğal olarak kendisi gibi düşünmeyen herkese düşman olan anlayışlarla yaşama hakkının korunması giderek daha da zorlaşıyor. Her öldürüm, yeni bir nefret cinayeti için kapı açıyor. Ağır bir darbe girişiminin travmasını henüz üzerinden atamamış ve bir yıldan bu yana yaşanan acılara direnerek karşı koymaya çalışan bir toplumda, düşünce, inanç, ırk, din, dil, cinsiyet ayırımına izin vermemek kadar cinsel yönelim tercihleri yönünden insanlar arasında düşmanlık ve nefreti körüklememek, toplumun birliği için önem taşıyor. Nefreti değil, insanlar arasındaki birliği geliştirerek uygar bir toplumu var edebiliriz."

Devamını Oku »

LGBTİ Bireyleri, Trans Cinayetlerine Karşı Meclis'ten Seslendi: Bize Bir Yasa Lazım

"Trans cinayetlerinin ortak noktası cezasızlık"


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Selina Doğan ve Zeynep Altıok, İstanbul'da öldürülen trans kadın seks işçisi Hande Kader'in arkadaşları ve LGBTİ örgütleri temsilcileri ile Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda LGBTİ’lere dönük şiddet ve ayrımcılığa, LGBTİ cinayetlerine ve buna karşı anayasal korumanın olmamasına dikkat çekildi. Anayasa’nın eşitliği düzenleyen maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerinin eklenmesi ve nefret suçlarına karşı koruyucu yasaların çıkarılması talep edildi.
"Trans cinayetlerinin ortak noktası cezasızlık"
Kırancı: Katillere gereken cezalar verilmiyor
Doğan, şöyle konuştu:
“İktidarın yürüttüğü ayrımcı cinsiyet politikaları ve cezasızlığı teşvik eden tutum nedeniyle ötekileştirme kadına ve LGBTİ’lere şiddeti meşrulaştırıyor. Ülkemizde farklı cinsel yönelim ve kimliği dönük nefret cinayeti yasalarca tanınmamakta.
Mevcut iktidarın ötekinin de ötekisi olarak yok saydığı, lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks bireylerin maruz kaldığı ayrımcılık, bu bireylerin çalışma ve yaşam haklarını ellerinden alıyor.
Kasım 2014 ile 17 Ağustos 2016 tarihi arasında 356 hak ihlali, son bir yılda Türkiye'de toplam 9 trans cinayeti işlendi. Resmi rakamlara göre, 2008'den bu yana toplam 45 trans kadın öldürülmüş. Bu veri Avrupa ülkeleri arasındaki en yüksek rakam.
Canavarca hislerle işlenen bu cinayetlerin ortak noktası yakalanabilmiş olan faillerin 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indirimleri alması ya da cezasız bırakılması. LGBTİ bireylere yönelik vakaların kayıt altına alınmadığı, soruşturulmadığı bir güvenlik anlayışında tespit edilebilen vakalar içinde dahi rekor yakalamış bir ülke olmanın utancını yaşıyoruz.
Seks işçisi trans kadın Hande Kader'in 12 Ağustos’ta öldürülmüş ve yakılmış halde bulunması canavarca hislerle işlenmiş trans cinayetlerinin son halkası. Bu cinayetler toplumda iktidarın politikalarıyla teşvik ettiği, homofobik, transfobik, ahlakçı ve ötekileştiren anlayışın, dilin ürünü.
Bunun önlenmesi için öncelikle;
- Toplumsal cinsiyet dersi, ilköğretim müfredatında zorunlu hale getirilmeli.
- Translara ve seks işçilerine dönük ayrımcılık ve nefret suçlarıyla mücadele edilebilmesi için birlikte Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanunu'nda nefret suçları ile ilgili mücadele alanları bölümüne "cinsel yönelim" ve "cinsiyet kimliği" ibarelerinin eklenmeli. Ulusal mevzuatta ayrımcılıkla mücadele düzenlemeleri "cinsel yönelim" ve "cinsiyet kimliği ibarelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep etti.
TCK’nın ayrımcılığı yasaklayan 122. maddesinde nefret suçlarının mevcut yasa içinde belirginleşmesini sağlayan düzenleme "cinsel yönelim" ve "cinsiyet kimliği" ibarelerini içerecek şekilde düzenlemeli. Ya da ayrı nefret suçları yasası bu ibareleri dâhil edecek şekilde hazırlanmalı.
- Siyasi söylemlerde cinsiyetçi ifadeler cezalandırılmalı."
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kırancı da Anayasa’ya cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim maddelerinin eklemesi gerektiğini söyledi:
13 Ağustos’ta arkadaşımız Hande Kader’in kayıp haberini aldık. Günlerce süren aramaların ardından yakılarak katledilmiş olarak Zekeriyaköy’de bulundu. Hande Kader katledilen ilk arkadaşımız değil, yasalar herkese eşit, her insan adil davranıldığı dava süreçlerine geçilmedikçe de son da olmayacak.
Bize cinsiyet kimliklerinin ve cinsel yönelimlerin tanındığı yasalar lazım.
Hande’nin katileri bulunmadı. Pek çok arkadaşımızın katillerinin bulunamadığı ya da hak ettiklerinin çok altında aldıkları cezalarla aramıza bir an önce döndükleri gibi, katil bulunsa bile en az ceza ile bir başkamızı katletmek üzere aramıza döneceğini biliyoruz. Çünkü katillere gereken, ağır cezalar verilmiyor.
Seks işçiliği işçilik biçimidir. Birçok LGBTİ, cinsiyet kimliği ve cinsel yöneliminden dolayı kendi yaşam deneyimlerini, eğitimlerini, pratiklerini kullanamayarak zorunlu seks işçiliğine itilmekte ve varoluşlarından dolayı itildikleri noktada güvenli çalışma alanları sağlamadığından öldürülmekte tacize, tecavüze, sistematik bir şekilde kolluk kuvvetlerinin psikolojik ve fiziksel şiddetine uğramakta ve toplumun her an daha dışına itilmekteyiz.
Hande’nin sonu hiçbirimiz için beklenmedik bir son değil. Yarın ya da bugün burada bulunan arkadaşlarımızdan birinin başına gelebilir.
Türkiye trans cinayetlerinde Avrupa’da ilk, dünyada 9. Sırada.
Evinde acımasızca katledilen Nilay’ın ardından LGBTİ hak savunucularına ‘Zaten ölmüş, gırtlağı kesilmiş ne uğraşıyorsunuz’ diyen, pek çok LGBTİ cinayetinin ardından benzer ciddiyetsiz baştan savma yorum yapan kolluk kuvvetlerinin tarafsız ve etkili soruşturma yürütmelerine güvenmemiz beklenemez.
Eşitliği düzenleyen Anayasa’nın 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibareleri eklenmedikçe, nefret cinayetine dair yeni koruyucu maddeler eklenmedikçe üzgün olmamız çare etmeyecek. Homofobik transfobik bifobik cinayetler son bulmayacaktır. Katillerimiz ellerini sağlayarak dolaşmaya devam edecek, bu failler feyz alarak eylemlerine devam edecektir. Bize bir yasa lazım”
Devamını Oku »

14 Ağustos 2016 Pazar

Olimpiyatlardaki LGBTİ Sporcuların Sayısı Arttı

Brezilya'da düzenlenen 2016 Yaz Olimpiyatlarına 11'i erkek ve 33'ü kadın olmak üzere 44 eşcinsel sporcu katıldı.



Rio'da en çok LGBTİ sporcuya sahip iki ülke İngiltere ve ABD oldu. ABD ve İngiltere olimpiyatlarda 8 eşcinsel sporcuyla temsil ediliyor. Listenin 3. sırasında ise 5 sporcuyla Hollanda bulunuyor.

Rio Olimpiyatlarında ülkelerini temsil edecek olan LGBTİ ünlü sporcular arasında Amerikalı basketbolcu Elena Delle Donne, Brezilyalı voleybolcu Larissa França ve Güney Afrikalı atlet Caster Semenya gibi isimler var. Caster Semenya Londra’da yapılan yarışmalarda da ülkesinin bayrağını taşımıştı.

2012 yılında Londrada gerçekleşen olimpiyatta 23 LGBTİ sporcu yarışmıştı.

Devamını Oku »

5 Yaşındaki Trans Kız Çocuğu İçin Annesi Böyle Mücadele Etti

Kai Shappley 5 yaşında bir kız çocuğu ancak anaokulunda kadınlar tuvaletini kullanmasına izin verilmiyor. Çünkü Shappley aslında erkek olarak doğmuş, kendisini kız çocuğu gibi hisseden bir trans birey.


ABD, Texas'ta yaşayan Pearland Okulu öğrencisi Shappley, Joseph isminde bir erkek bebek olarak dünyaya gelmişti.
Daha sonra 3 yaşındayken annesine "Ben aslında bir kızım" demeye ve ardından kız çocuklarına özgü hareketler yapmaya başladı. 

ÖLMEK İÇİN DUA ETTİĞİNİ DUYUNCA GERÇEĞİ FARK ETTİ


Annesi, oğlunun bu davranışlarını uzun bir süre görmezden gelmeye çalıştı. Bir gün oğlunun "Ölmek" için dua ettiğini duyunca yanlış yaptığını düşünmeye başladı.
Daha sonra oğluna gidip bir oyuncakçıdan "Prenses" kıyafeti aldı. Kai, annesinin anlattığına göre o kadar çok sevinmişti ki "Annecim teşekkürler, teşekkürler" diyerek ağlamaya başladı.
"BEN TUVALET İÇİN MÜCADELE ETMİYORUM, KIZIMIN HAYATI İÇİN MÜCADELE EDİYORUM"
Küçük Kai, 5 yaşına gelip ana sınıfına yazıldığında ise tamamen kız görünümündeydi ancak okul yönetimi onun kızlar tuvaletini kullanmasına izin vermiyordu. Küçük çocuklar ise buna anlam veremiyor, zaman zaman dalga geçiyordu.

Anne Kim Shappley, bunun üzerine Texas'ta bir dava açtı. Dava duruşmasında yaptığı konuşma ise izleyen herkesi etkiledi. Shappley, "Bu tuvalet meselesi değil. Ben kızımın tuvaleti kullanabilmesi için mücadele etmiyorum. Ben kızımın hayatı için mücadele ediyorum. Lütfen bunu anlayın." dedi.
Küçük Kai yaz tatilinin ardından 2 hafta içinde okula başlayacak.

Devamını Oku »

İstanbul’da transfobik nefret cinayeti: Trans kadın Hande Kader katledildi

Trans kadın Hande Kader yakılarak öldürüldü. Bir arkadaşımız daha içini nefret bürümüş, sevgisiz ve kafatasının içi boş biri veya birileri tarafından katledildi.
Nefreti öyle büyük ki katillerin, öldürmekle kalmıyorlar, yakıp yok etmeye çalışıyorlar hayatta onurlu bir mücadele verenleri, umutlarımızı, özgürlüğümüzü ve hayallerimizi. Trans cinayetleri politiktir. Bunu hiç durmadan ve usanmadan söyleyeceğiz. Öldürülen arkadaşlarımızın katilleri cezalandırılana, hayatta olanlarımızın can güvenliği kayıtsız, şartsız sağlanana kadar.
Hande yaklaşık bir haftadır kayıptı. En son, çalıştığı Harbiye’den müşterisinin arabasına binip giden Hande’den haber alamayan arkadaşları ve sevgilisi, polise kayıp ilanı verdi. Jandarma tarafından Zekeriyaköy’de bulunan yanmış haldeki ceset teşhis edilmesi üzere adli tıbba götürüldü. Hande vücudundaki protezler sayesinde teşhis edilebildi.
Hande öldürüldü. Trans kadın bir nefret cinayeti sonucunda şimdi aramızda değil. Bir trans, bir kadın, bir insan; nefret yüzünden hayatının baharında yok olup gitti. Katil, ahlakçı, bozuk zihniyet bir insanı yaktı.
Bildiri dağıtıldı, tweetler atıldı, eylemler yapıldı. Değişen bir şey olmadı, Hande geri gelmedi… Hande ne yaparsak yapalım geri gelmeyecek. 


Trans cinayetleri politiktir!
Birinin yanması kim olduğu fark etmeksizin ve sorgulanmaksızın, asla sessiz kalmayacağımız bir mesele olmalıydı oysa. Zira övündüğümüz tüm erdemler, bir insanın öldürülmesine sessiz kaldığımız an işlevini yitiriyor. Hiçbir erdem birini öldürmemek ve öldürülmesine izin vermemekten daha değerli olamaz. Transfobik bir nefret cinayetini işlemek, savunmak, ona sessiz kalmak ve boyun eğmek birbirinin aynıdır. Birini öldürebilme hakkını kendinde görmek ve birinin öldürmesine engel olmama ferahlığı arkasında aynı bencil ve kötü kalpli zihniyet var. Bu yobazlık bitmeli, bu kibir yok olmalı. Artık öldürmek için değil yaşatmak için yaşanmalı.
Özgecan’ın ardından sessiz kalmamak bizlere gösterdi ki kazanım elde etmenin yolu ses çıkarmaktan, sokaklara dökülmekten, susmamaktan geçiyor. Bir Hande daha kaybetmemek için, bir hayat daha sönmesin diye, bir daha umudumuzu kaybetmeyelim diye son ses bağırmamız lazım. Etrafımızdaki tüm ahlakçılara karşı gözümüzü hiç yummadan bağırmalıyız: Ahlakınız batsın.
Katilleri koruyan herkese sormamız lazım, ne oluyor da bir cinayet seni mutlu ediyor? Ne var, neden rahatsız oluyorsun bu insanlardan? Politikacılara, kolluk kuvvetlerine, esnafa, halka sormamız lazım neden kolluyor, savunuyor ve üstünü örtüyorsunuz içini zift gibi nefret kaplamış suçları? Ve cevabını vermemiz lazım: Trans cinayetleri politiktir! İyice anlamaları için de bunu tekrar etmemiz, bir arkadaşımızı daha kaybetmeyi beklemememiz gerekli.
Ahlakı batasıca toplumda normal olmakla olmamak arasındaki tanımlar yüzlerce arkadaşımızın canına mal oldu, oluyor, susmaya devam edersek cinayetler de devam edecek. En temel hak olan yaşama hakkımız için ses çıkarmalıyız. 
Bir Hande daha gitmesin diye, Hande bizi affetsin diye. Susma haykır, translar vardır!

Kaynak
Devamını Oku »

IŞİD'den kan donduran infaz! Eşcinsel diye..

Terör örgütü IŞİD'in korkunç katliamlarına bir yenisi daha eklendi.
Terör Örgütü IŞİD, Irak'ın Musul şehrinde eşcinsel olduğu gerekçesiyle bir kişiyi yüksek bir binanın çatısından aşağıya atarak infaz etti.

Irak'ın Musul şehrinde uzun süredir hakimiyet sürdüren Örgüt, eşcinsel olduğu gerekçesiyle bir adamı yüksek bir binanın çatısından aşağıya atarak infaz etti.
Bir binanın etrafına toplanan IŞİD'liler, eşcinsel bir adamın şeriat kanunlarına göre suçlu bulunduğunu ve infaz edileceğini duyurdu.
Mikrofonla kalabalığa konuşma yapan bir IŞİD infazcısı ise eşcinselliğin yasak olduğunu ve eşcinsellerin cezalandırılacağını söyleyerek, kalabalığın özellikle de küçük çocukların gözlerinin önünde eşcinsel adamı binadan aşağı attı.

Devamını Oku »

Rio Olimpiyatları'nda Eşcinsel Evlilik Teklifi

Rio'da oyunların oynandığı stadyumun yöneticisi Marjorie Enya, ragbi sporcusu Brezilyalı sevgilisi Cerullo'ya evlilik teklif etti.

Brezilya'nın Rio kentinde gerçekleşen Olimpiyatlar, bu kez spor müsabakası ile değil, bir eşcinsel evlilik teklifiyle gündemde.
Ragbi maçlarının gerçekleştiği Deodoro stadyumunun yöneticisi Marjorie Enya, ragbi sporcusu Brezilyalı sevgilisi Isabella Cerullo'ya evlilik teklifinde bulundu.
Altın madalyayı aldılar

Sosyal medyadan oldukça ilgi gören olay tam da Brezilya Ragbi Takımı'nın Yeni Zelanda'yı yenerek altın madalyayı kapmasından saniyeler sonra gerçekleşti. Takımı kutlamak adına sahaya inen 28 yaşındaki stadyum yöneticisi, 25 yaşındaki kız arkadaşına seyircilerin önünde evlilik teklifinde bulundu.

Devamını Oku »

Colton Haynes: Eşcinselim dedim, babam kendini öldürdü

‘Arrow’ ve ‘Teen Wolf’un dizilerinin yıldızı Colton Haynes, eşcinsel olduğunu ailesine söylemesi üzerine babasının intihar ettiğini açıkladı.
28 yaşındaki aktör Colton Haynes, Out dergisine verdiği röportajda; eşcinsel olduğunu ailesine söylediğinde, babasının intihar ettiğini açıkladı.
Hürriyet'in haberine göre, Out dergisinin eylül sayısının kapağı olan genç yıldız, verdiği röportajda yaşam öyküsünü ilk kez paylaştı. Aktör, “14 yaşındaydım ve eşcinsel olduğumu aileme ve sınıf arkadaşlarıma söylemeye karar verdim. Ancak babam bu gerçeği öğrenince 40 adet hap içerek kendini öldürdü. Babamın ardından uzun süre kendimi suçladım ve nasıl olur da böyle bir şeyi söylerim, diye düşündüm. Bu nedenle eşcinsel olduğumu uzun süre herkesten gizledim” açıklamasında bulundu.


“Bu olay nedeniyle hep yalan söyledim”
Babası ile hiçbir zaman çok yakın olmadığını ancak bu olay yüzünden uzun süre depresyon yaşadığını söyleyen yıldız, hissettiği suçluluk duygusu nedeniyle uzun süre yalan söylediğini ifade etti ve şunları söyledi:
“17 yaşında oyuncu olmak için Los Angeles’a geldim. Başarılı olabilmek için de eşcinsel olduğumu herkesten gizledim.”
Geçtiğimiz mayıs ayında eşcinsel olduğunu ilk kez Entertainment Weekly’e açıklayan Haynes, artık gizlenme gereği duymadığını söyledi.  Kapak olduğu dergiyi Instagram hesabında paylaşan aktör, fotoğrafın altına, “Bugünün geleceğini hiç düşünmezdim, gözyaşları içindeyim ve çok mutluyum” yazdı.
Devamını Oku »

Ukrayna'da Eşcinsel Yürüyüşüne Saldırı

Ukrayna'nın Odessa kentinde düzenlenen eşcinsel yürüyüşüne bir grup radikal milliyetçi saldırıda bulundu. Ukrayna basınında yer alan haberlere göre, Odessa'da düzenlenen LGBTi (lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks) Onur Yürüyüşü'nde olaylar çıktı. Dumkaya Meydanı'nda 'Sokol' adlı aşırı milliyetçi gruba mensup oldukları belirtilen kişiler, polis kordonunu aşarak korteje saldırmak istedi. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle 10 saldırgan gözaltına alındı. Yürüyüşe katılanlar otobüslerle olay yerinden uzaklaştırıldı. Kaynak
Devamını Oku »

8 Ağustos 2016 Pazartesi

İşkenceyle öldürülen kızın afişleri şehre asıldı

Batman'da bir grup kadın 2 Ağustos'ta ağabeyi tarafından işkenceyle öldürülen Amine Demirtaş'ın fotoğraflarının yer aldığı afişleri bilboardlara astı. Afişlerin üzerine, "Ben Amine Demirtaş ailem tarafından işkenceyle katledildim beni unutturmayınız" notu yazıldı.



Batmanlı kadınlar, 17 yaşındaki Amine Demirtaş'ın, ağabeyi tarafından işkence edilerek öldürülmesini protesto etmeye devam ediyor. Batman Belediyesi Kadın Meclisi, 17 yaşındaki Amine Demirtaş'ın, 2 Ağustos'ta cep telefonu kullandığı gerekçesiyle ağabeyi tarafından işkence edilerek öldürülmesine ilişkin daha önce bir basın açıklaması yapmıştı. Kadınlar, şimdi de şehre üzerinde, “Ben Amine Demirtaş ailem tarafından işkenceyle katledildim beni unutturmayınız” yazan afişler astı.
Demirtaş, önce abisi tarafından tahta ve demir sopalarla dövülerek ardında vücuduna elektrik verilerek katledildi. Cinayet nedeniyle gözaltına alınan Demirtaş’ın ağabeyi Kasım Demirtaş, cinayet suçunu itiraf ederek, Amine Demirtaş'ı katletme anını şöyle anlatı: “Kardeşim bizden habersiz telefon kullanıyordu. Telefonu şifreliydi. Şifreyi vermemesi üzerine onu tahta ve demir sopalarla dövdüm. Ardından üzerine su döktüm ve ardından diz altlarına ve bacaklarına 5-6 kez elektrik verdim.”
Kadın Meclisi adına açıklama yapan Berivan Acar, birçok kişinin medya aracılığıyla öğrendiği, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, intiharlar ve intihar süsü verilmiş cinayetlerin gün geçtikçe tırmandığını belirtti. Amine Demirtaş'ın, “ailesinden habersiz telefon kullandığı” bahanesiyle babasının azmettirmesi sonucu ağabeyi tarafından elektrik verilerek, dövülerek hunharca katledildiğini anlatan Acar, Amine ile beraber Batman'da son 6 ayda 7 cinayet işlendiğini ifade etti.
11 Ağustos’ta sivil toplum örgütleri genç kızın öldürülmesini basın açıklamasıyla protesto edecek.

Kaynak
Devamını Oku »